Polat, Coşkun and Odabaş, Hüseyin Bilgi Toplumunda Yaşam Boyu Öğrenmenin Anahtarı: Bilgi Okuryazarlığı., 2008 . In Küreselleşme, Demokratikleşme ve Türkiye Uluslararası Sempozyumu Bildiri Kitabı, Antalya (Turkey), 27-30 March 2008. [Conference paper]
Preview |
PDF
37.pdf Download (326kB) | Preview |
English abstract
The rapid change occurred in information and communication technologies have brought information explosion together with itself. Therefore, it is envisaged that this age, in which we live, is called information age and the societies, which fulfill its necessities, are called information societies. While the created information causes new technologies to arise, these technologies give opportunity for faster and easier information access from day to day. This circle envisages a development level where there is information in its center for both individuals and also for societies. In the information society where continuous changes happen in every field of life, the profile of man who is needed has also changed. These economical and technological centered change and development phenomenon make the high level qualified man power obligatory in almost every sector. The successful individuals of our age, when the information flows so rapidly and densely, will be the individuals who can use information densely in solving a problem they face and making decisions in any matter. In the past when information was only produced and shared in printed environments, it was necessary for individuals to have basic skills (reading-writing, speaking, listening, etc.) in order to be information consumers. However, the developments occurred in technology have made gaining unordinary skills in producing, gaining, using and sharing information inevitable. The successful individuals of the information society must be the individuals who can learn by applying to information in every subject on their own in lifelong period. Lifelong learning necessitates active and continuous information usage. The persons, who can reach the information they need in solution of any problem, can adapt that information to their structures, and can add new ones to them, are the ones who learn in lifelong period. For this reason, information literacy, which is described as reaching and using information skill, is the corner stone of lifelong learning. The most important role in gaining information literacy for individuals is undoubtedly the responsibility of educational institutions. Educated person is the one who has abilities which he will need in solving problems he will face both in daily life and also in business life. Therefore, today, the educational institutions are responsible for causing the students to gain the skills making the learning process continuous, in other words skills of information literacy, rather than transferring the available information directly. The greatest responsibility in gaining of information literate individuals, is undoubtedly belongs to universities which are the last rings of education chain and determining in the social role of the person. In the developed countries’ universities, which are aware of this responsibility, information literacy programmes, formed by common works of librarians, educators and computer programmers are given to all students. In this study, the description, development and scope of information literacy will be discussed in the context of necessary skills for the life time learners in information society, and the responsibilities of universities on this matter and how they will fulfill their responsibilities will be deliberated.
Turkish abstract
Bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen hızlı değişim bilgi patlamasını da beraberinde getirmiştir. Böylece yaşadığımız döneme bilgi çağı, bu çağın gereklerini yerine getiren toplumlara da bilgi toplumu denilmesi öngörülmüştür. Üretilen bilgiler yeni teknolojileri doğururken, bu teknolojiler de bilginin her geçen gün daha hızlı ve daha kolay paylaşımına olanak tanımaktadır. Bu döngü, hem bireyler hem de toplumlar için merkezinde bilginin yer aldığı bir gelişmişlik düzeyini öngörmektedir. Yaşamın her alanında sürekli değişimin yaşandığı bilgi toplumunda, gereksinim duyulan insan profili de değişmiştir. Yaşanan ekonomik ve teknolojik merkezli bu değişim ve gelişim olguları, hemen her sektörde yüksek düzeyde nitelikli insan gücünü zorunlu kılmaktadır. Bilginin bu denli yoğun ve hızlı aktığı bir ortamda çağımızın başarılı bireyleri, karşılaştıkları bir sorunu çözmede ya da herhangi bir konuda karar vermede bilgiyi yoğun biçimde kullanabilen bireyler olacaktır. Bilginin yalnızca basılı ortamda üretildiği ve paylaşıldığı geçmişte, bireylerin bilgi tüketicileri olmaları için temel becerilere sahip olması (okuma-yazma, konuşma, dinleme, vb) yeterli olmuştur. Ancak teknolojide yaşanan gelişmeler gerek bilginin üretiminde, gerekse üretilen bu bilginin elde edilmesi, kullanılması ve paylaşılmasında alışılmışın dışında becerilerin kazanılmasını kaçınılmaz kılmıştır. Bilgi toplumunun başarılı bireyleri her konuda bilgiye başvurarak kendi kendine ve yaşam boyu öğrenebilen bireyler olmalıdırlar. Yaşam boyu öğrenme aktif ve sürekli bilgi kullanımını gerektirir. Herhangi bir sorunun çözümünde gereksinim duyduğu bilgiye ulaşabilen, ulaştığı bilgiyi kendi yapısına uydurabilen, buna yenilerini katabilen kişiler yaşam boyu öğrenebilen kişilerdir. Bu nedenle, bilgiye ulaşma ve bilgiyi kullanma becerisi olarak tanımlanan bilgi okuryazarlığı yaşam boyu öğrenmenin de temel taşıdır. Bireylerin bilgi okuryazarlığı becerilerini kazanmasında hiç şüphesiz en önemli rol eğitim kurumlarına düşmektedir. Eğitimli kişi, hem gündelik yaşamında hem de mesleki yaşamında karşılaştığı sorunları çözmede gereksinim duyacağı yeterliliklere sahip kişidir. Bu nedenle günümüz toplumunda eğitim kurumları, geçerliğini kısa sürede yitiren mevcut bilgileri doğrudan aktarmak yerine, öğrenme sürecini sürekli kılacak becerilerin, bir başka deyişle bilgi okuryazarlığı becerilerinin örgencilere kazandırılmasından sorumludur. Bilgi okuryazarı bireylerin topluma kazandırılmasında en büyük sorumluluk, kişinin toplumsal rolünde büyük ölçüde belirleyici olan üniversitelerindir. Çünkü üniversiteler öğrencilerin yalnızca meslek elde etmelerinden değil, aynı zamanda onların sorgulama, yaratıcı olma ve sürekli öğrenme gibi alışkanlıkları kazanmasından da sorumludurlar. Bu sorumluluğun farkında olan gelişmiş ülke üniversitelerinde, kütüphaneciler, eğitimciler ve bilgisayarcıların ortaklaşa çalışmaları ile oluşturdukları bilgi okuryazarlığı programları tüm öğrencilere verilmektedir. Bu çalışmada, bilgi toplumunda yaşam boyu öğrenen bireylerin sahip olması gerekli beceriler bağlamında bilgi okuryazarlığı kavramının tanımı, gelişimi ve kapsamı ele alınacak, üniversitelerin bu konudaki sorumlulukları ve bu sorumluluklarını ne şekilde gerçekleştirecekleri üzerinde durulmaya çalışılacaktır.
Item type: | Conference paper |
---|---|
Keywords: | Yaşam boyu öğrenme, bilgi okuryazarlığı, yükseköğretim; lifelong learning, information literacy, higher education |
Subjects: | C. Users, literacy and reading. > CE. Literacy. B. Information use and sociology of information > BD. Information society. |
Depositing user: | Hüseyin Odabaş |
Date deposited: | 03 Jan 2009 |
Last modified: | 02 Oct 2014 12:13 |
URI: | http://hdl.handle.net/10760/12661 |
References
Downloads
Downloads per month over past year
Actions (login required)
![]() |
View Item |